Rusya KGT Başkanı Hasan Enes Karahan, Rusya-Azerbaycan ortasında baş gösteren gerginliğini Erzurum’da kıymetlendirdi

Rusya Adalet Bakanlığı Uluslararası Suçlar ve Terörle Mücadele Teşkilatı (KGT) Başkanı Hasan Enes Karahan, Erzurum’da katıldığı panelde Türkiye-Rusya- Azerbaycan bağlarına dair kıymetli değerlendirmelerde bulundu.

Atatürk Üniversitesi mesken sahipliğinde düzenlenen “Türkiye-Rusya Alakaları Üzerine Memleketler arası Akademik Panel” programına katılan Rusya KGT Başkanı Hasan Enes Karahan, “Azerbaycan ve Kafkasya’nın Türk ve Rus Dünyaları Açısından Taşıdığı Ortak Ehemmiyeti ve Bu Durumun Ortaya Çıkardığı Bölgesel Güvenlik Tehditleri” başlığında yaptığı değerlendirmelerde, “Şu anda hususun biraz gerisine gitmek gerekirse, aslında Suriye’ye kadar gitmek gerekir. Suriye’deki birkaç yıl evvel, yani Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı özel kara harekatından başka ismiyle dünyada artık savaş terimi ile kabul edilen savaşın akabinde, tabi bunun bir çok bağlayıcı noktaları olduğunu görüyoruz. Hasebiyle aslında bölgede en çok bu savaşı tetikleyen ülkeler ortasında hiç çekinmeden İsrail olduğunu, burada tüm kalbimde söyleyebilirim. Gerçekten İsrail’in bölgede kendini daha çok dev aynasında da görme dileği. O günlerde Suriye’de Rusya ve Türk ordularının ortak müşterek operasyon yaptığı devirlerde, Rusya ordusunu dikkatini dağıtarak Ukrayna’da bir kara operasyonun başlatılmasına sebebiyet vermiştir. Tabi düşünüldüğü üzere Rusya’nın Ukrayna’yı fethetme, Ukrayna’daki Doğu Avrupa’yı fethetme üzere bir dileği da yoktur. Bu açık. Bölgede birçok tahlil, birçok uzman ‘Rusya bu savaşı başlatmayabilirdi. Neden bu savaşı başlattı? Başlatmadan da işler çözülebilirdi’ demesine cevaben, şunu söylemek isterim ki, şayet sizin evlerinizde, bizim evlerinizde yaşadığımız bu topraklarda, benim ailemin yaşadığı bu topraklarda düşman kapımıza gelmiş, camımıza durmadan taş atıp taşıyorsa ve artık bu önemli bir tehdit manasına gelmişse, bizim bir sonraki atağımız sadece o düşmanı oradan bertaraf etmek ve bununla çaba ederek etkisiz hale getirmek olmalıdır. Bu bir nefsi müdafaadır. Hasebiyle Rusya’da bölgede bunu yapmıştır. Düşünüldüğü üzere bir Rusya imparatorluğunun doğuşu yahut eski Sovyetlerin doğuşu üzere istekleri olduğuna ben şahsen katılmıyorum” dedi.

“MOSSAD ve birebir taktiği uyguluyor”

Yakın geçmişte Türkiye’de birçok operasyonlar yapıldığını hatırlatan Karahan, ” Bilhassa MOSSAD’a karşı yapılan operasyonlar var. Dünyada şayet bir yabancı ülkede bir dış operasyon, yani bir dış ülkenin istihbarı faaliyetleri şayet basına düşmüşse, bu o ülkeyle olan bağlantılarını makûs olduğu manalara gelir. Yani olağan kurallarda istihbarı ahlak, bu casusların yakalandıklarında duyulmaması gerektiğini, basına düşürülmemesi gerektiğini söz eder. MOSSAD’ta biz bunu bu türlü yaşamadık. Türkiye bunu en üst perdeden duyurdu ve bütün MOSSAD operasyonlarına, istihbarı faaliyetlerini, Türkiye’deki toprak topraklarımızla çökerttik. Ulusal İstihbarat Teşkilatının bununla ilgili başarılı takdire şayan. Ancak gel gör ki, tıpkı operasyonların benzerilerini biz Azerbaycan‘da göremedik. Artık bu kadar komşu olduğumuz yakın bir bölgede, yani Türkiye’nin içerisinde MMOSSAD kadar varlığını sürdürürken, İsrail bu kadar varlığını sürdürürken yanı başımızdaki Kafkasya’nun kalbinde sağlandığı yerde MMOSSAD yok mudur? Bunu mu demek istiyoruz? Orası MOSSAD’tan temizlenmiş hoş bir bölgedir. Bu türlü olmadığını biz biliyoruz. Azerbaycan‘ın dış temsilciliklerinde, dünyadaki yayılan dış temsilciliklerindeki şu anda İsrail varlığı, yıllar evvel FETÖ’nün birebir Türk dış temsilciliklerindeki, dış ülkelerindeki yayıldığı varlıkla muadildir. Hasebiyle FETÖ’nün buradaki en başarılı tırnak içinde en başarılı yaptığı atılım, daha evvelce Türk teşebbüslerin girmediği, Çeşit devlet kurumlarının girmediği, elçiliklerin dahi olmadığı bölgelere bilhassa Türk topraklarına girerek orada faaliyetlerini başlatmış ve bir mühlet sonra elçilikleri, Türk Büyükelçiliği orada, yabancı büyükelçiliklere dahil olmak üzere elçiliklerini açmış ve işin sonunda. FETÖ o bölgede elçiliklere dahil mihmanlarlık yapan hale gelmiştir. Yani bu türlü bir durum var” halinde konuştu.

“Rusya’da bir etnik tansiyon çıkarılmak isteniyor”

Azerbaycan ve Rusya üzerinden etnik tansiyon oluşturulmak istendiğini belirten Rusya Milletlerarası Cürümler ve Terörle Mücadele Teşkilatı Başkanı Hasan Enes Karahan, kelamlarını şöyle sürdürdü, “Bu etnik tansiyon bir Çerkez üzerinden oluşturulmak istenmiyor. Bir Rus üzerinden oluşturulmak istenmiyor. Bir Amerikalı üzerinden değil, büsbütün Türk-Rus üzerinden koşturulmak istiyor. Yani kıssa şu. Rusya’yı dışarıdan izole etmek isteyen kolektif batı bunu beceremeyince, Rusya’nın içindeki etnik çatışmayı başlatır hale gelmiştir. Bunu Türkler üzerinden yapmasının en büyük hedefi, hayal ettikleri Türkiye-Rusya savaşını başlatmaktır. Ben kendi emsallerime de söylüyorum. Asla bu türlü bir şey mümkün olmayacaktır. Münasebetiyle bu türlü bir şey şayet bir gün yaşansa da bizim kuşağımız kendi ismine konuşayım. Benim yaşlarımda olan jenerasyon bu savaşı görmeyecektir. Burada yapılmasını gereken, yapılması gereken tek şey bu alakaların yalnızca arttırılmasıyla yönelik çalışmalar yapmaktır. FETÖ Rusya’ya birinci girdiğinde Moskova’ya girmedi. Ama FETÖ’nün girdiği yer Tataristan oldu. Azerbaycan‘ın kuzeyi oldu, Derbent oldu, Tataristan’ın altındaki Başkurdistan yani bozkurtların olduğu 5 milyonluk Türkün olduğu bölge oldu. FETÖ, Rusya coğrafyasında Türklerin olduğu bölgede ne yapmak istedi? Neden orda okullar açtı, neden Moskova’da olmazda birinci açtığı yerler yayıldığı yerler Özbekistan’ın köyleri, Afganistanın Türk bölgeleri, Rusya’nın Türk bölgeleri oldu. Bu çok kıymetli bir şey. Bunu bilhassa bunun düşünülmesini istiyorum. Zira bu tıpkı vakitte bugünkü Rusya ve Azerbaycan ortasındaki çatışmanın, etnik yakılan kıvılcımın ki az evvel siz anladınız bu kıvılcımı kimin yaktığını. Bunun bir tezahürüdür, çok benzeri yanları vardır”

“Amcaoğulları olan Ukraynalı ve Ruslar, savaştırıldı”

Olaylara biraz uzak bir perspektiften bakmak gerektiğini anlatan Karahan, “Amcaoğulları olan Ukraynalı ve Ruslar, savaştırıldıklarını şu an görüyoruz ki, bu iki halk savaştırılıyor. Benim sormak istediğim, sizi düşündürecek soru şudur ki, Azerbaycan halkıyla Türk halkı da 30 yıl sonra bu türlü bir savaşın eşiğinde olabilir mi? Yani bu türlü bir savaş bölgemize, bu türlü bir kanın dökülmesi ne düşünebiliyor musunuz? Bölgemizde bu türlü bir savaşın yaşanmasını. Bu Ermenistan’la yapıldı. Ermenistan’la bizim kardeşimizdir dediğimde Rusya’da, beni anlamayan Ermeniler olduğu üzere tarih bilen Ermeniler de bana sarılarak teşekkür ediyorlar. Zira Ermenistan, Osmanlı Devleti’nin 100 yıl evvel tebasıydı. Ermenistan’ın kültürel ve toplumsal birçok benzerlikleri tıpkı Türkiye ile Rusya’yla iç içe geçmiştir. Hasebiyle perspektifte, bu bir Rusya-Azerbaycan çatışmasından fazla bir Türkiye-Azerbaycan çatışmasına dönüşme riskleri taşımaktadır. Bu çok açıktır. Yani bunu bugün anlamamak, buna kurşun sıkmak, bunu halının altına, odayı temizlerken attığınız tozlar üzere halının altına kaldırmak, rafa kaldırmak, bana nazaran bölgemizde yaşayan beşerler olarak yaptığımız en büyük ihanettir. Buna tedbirleri bugünden alınmalıdır. Bölgedeki Azerbaycan’daki bilhassa Mossat varlığı, İsrail varlığı Türkiye’de olduğu üzere nasıl bölgede Ulusal İstihbarat Teşkilatı bu alanda başarılı çalışmalar ortaya koyduysa, tıpkı gibisi ölçündeki çalışmalar Azerbaycan’da da derhal yapılmalıdır. Bu alandaki çalışmalar şu anda daha değerli bir hal almıştır” biçiminde konuştu.

“Türkiye kesinlikle baskı yapmalıdır”

“Neticede olay burada Rusya’daki bir Azeri vatandaşının, yani Rusya pasaportu olan bir Azeri asıllı vatandaşın içeri alınması, dövülmesi yahut cezalandırılması, hukuka teslim edilmesi değildir” diyen Rusya KGT Başkanı Hasan Enes Karahan “Bu ortada yani yaşanan şeylerdir. Rusya’da da Azerbaycan işte Gürcistan, Kafkasya öteki bölgeler. Bu bölgelerden suça bulaşmış beşerler vardır. Ruslarda da vardır. Rusların da birebir biçimde Avrupa’da bulunan gibisi kümeleşmeleri vardır. Biz asla birini yererken öbürünü övmüyoruz. Bu belirlidir. Fakat Azerbaycan’ın burada eksik kaldığı noktayı ben az evvel söyledim. Münasebetiyle burada önemli bir Türkiye baskısına gereksinim var. Şayet bu Türkiye baskısı Azerbaycan’a yapılmazsa bilhassa istihbaratla uğraş alanında, İran üzerinden dahi İsrail’i, Rusya’yla Türkiye’nin ortasına açma durumu çok açıktır. Bu bir Karlow cinayetidir. Bu bir uçak düşürme hadisesidir. Hatta bundan daha büyüktür. Rusya ve Türkiye’ye karşı karşıya getirilmek isteniyor. Sorun burada Azerbaycan değil, sıkıntı burada Türklerin ve bu yapıların Türk devletine Türklere karşı olmasıdır. Bu çok açık. Burada kıymetli olan durum Azerbeycan’ın içinin kesinlikle temizlenmesidir” diye konuştu. – ERZURUM

About The Author

admin

See author's posts